Ana Sayfa Tarihi ve Cografyası Sanat ve Kültürü Nüfus ve Ekonomi Van Yemekleri Efsane ve Masallar Maniler ve Türküler Turizm

Van'a Özgü Maniler ve Türküler

MANİLER
Mâni kelimesinin nereden geldiği tam olarak aydınlığa kavuşmamıştır. Fuad Köprülü, "mâni"'nin "mânâ"'dan bozulduğu kanısındadır. Veled Çelebi "mân" kelimesini "mânâ"' ya bağlamaktadır. Türk halk şairinin en küçük nazım şekli olan mâni, çok geniş bir coğrafi alana yayılmıştır. Türkiye'de mâniye değişik bölgelerde değişik isimlerin verildiğini görmekteyiz. Mânilerin en belirgin özelliklerinden biri, hecenin yedilisi ile söylenmesidir. Ancak, yediliden az mâniler olduğu gibi, hece sayısı yediden fazla olan mâniler de vardır.

Mânilerin başlıca konusu aşk olmakla beraber, gündelik hayatla ilgili her konu ele alınabilir. Pertev Naili Boratav, mânileri konuların ve kullanıldıkları yerlere göre 10 gruba ayırır :
1- Niyet mânileri
2- Atışma mânileri
3- Tarlada, işte çalışırken gelip geçenlere söylenen mâniler.
4- Bekçi ve davulun mânileri
5- Satıcıların söyledikleri mâniler
6- Semâî kahvelerinde söylenen mâniler
7- Âşık-hikâyecilerin söyledikleri mâniler
8- Mektup mânileri
9- Düğünlerde söylenen mâniler
10- Mâni kıtalarından oluşmuş, mâni özelliğini yitirmemiş, basit makamlı ve konuşma üslûbundaki mâniler.

Halk arasında mâni söylemek için, "mâni yakmak, mâni düzmek", "mâni atmak", terimleri kullanılır. Halk arasında mâni söyleyenlere "mânici, mâni yakıcı", "mâni düzücü" denir.

Özel bir ezgi ile söylenen mâniler yapı olarak: Düz mâni Kesik mâni (Cinaslı mâni) Artık mâni (Yedekli mâni) Karşılıklı mâni (Deyiş) şeklinde çeşitlenirler. Yurdumuzun her bölgesinde olduğu gibi Van'da da hâlen canlılığını koruyan mâni söyleme geleneği vardır. Düğünde, ölümde, ayrılıkta, kavuşmada, gurbette, gurbetten dönüşte, sevinçte, üzüntüde, duyguları en kısa şekilde anlatmanın ilk akla gelen aracı mâni söylemektir.Bugüne kadar Van mânileri üzerine derli toplu bir çalışma yapılmamıştır. Gazetelerde, dergilerde, yıllıklarda ve öğrenci bitirme tezlerindeki mâni neşirleri derlemeden öteye geçememiştir.

Van Manilerinden Örnekler

Ereyin yolu ince
Düşümde gördüm gece
Kuşlar gurbanız olam
Yarimin hali nice
Bahçelerde Pırasa Yarım gelsin oturağ
Bir o desin bir de men
Bu sevdadan kurtulağ
Ağaç başında putum
Eğil perçemin tutum
Elin elime degende
Onbeş gün oruş tutum.
Merdivenim kırk ayak
Değirmen dönmez oldu
Dut ağaçları burulur
Kırkına vurmudayak
Selamın gelmez oldu
Dilimde su burulur
Dediler yarin gelmiş
Selamın gelmiyeli
Eller yarim dedikçe
Segürdüm yalın ayak.
Yüzümüz gülmez oldu.
Benim boynum bükülür.
Gül benim atamiyam
Edremit üç bucakdır,
Men sensiz yatamiyam
Al hançeri vurda meni
Ne günlere kaldım men
Edremitten kız alan, kayi tutamiyam.
Beyenmez bu da meni.
Cenneti bulacakdır.
Bak oyanım keçe
Su gelir merdin merdin
Boynumu vurdum yeter
Bak bu yanım keçe
Sır değil menim derdim.
Çekil gir içeri
Ey ilahi Yarabbi
Sular mürekkep olsa
Cemalim gördüm yeter.
Elime helal süt emmiş geçe.
Yazılmaz menim derdim.
Çorabın ağına bak
Kavun tağda beslenir
Yük üstünde beden var
Desdele bağrna bak
Yağmur yağar ıslanır.
Seni benden eden var.
Eğer meni sevisen
Sevdiğimi görmesem,
Evvel böğle değildin,
Ciyerlerim paslanır.

TÜRKÜLERİ
Türkü kelimesinin kaynağı "Türk" kelimesidir. Bu kelimenin sonuna nisbet eki ulanarak, "Türkî", elde edilmiş, bu kelime zamanla "türkü", biçimine girmiştir. Diğer halk şiiri nazım şekilleri gibi, türkünün de en büyük ayırımı ezgisidir. Mâni ve koşma tipindeki şürler, ezgilerin değişmesiyle türkü olurlar. Yani türkü, ayrı bir nazım şekli olmayıp, bir nazım türüdür.

Bütün türkülerin iki büyük kaynağı vardır:
Asıl türküler : Söyleyenleri bilinmeyen, anonim nitelikte olan türkülerdir.
Saz şairlerinin şiirleri : Saz şairlerinin söyledikleri bir parça sonradan türkü haline gelebilir. Parçada adı geçsin, geçmesin, o şiir halk tarafından türkü olarak bilinir. Türküler, şekil olarak iki bölümden meydana gelirler. Birinci bölüm, türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bölümdür ki, bu bölüme "bent" denir. İkinci bölüm ise, her bendin sonunda tekrarlanan "nakarat"tır. Bu bölünme "bağlama" ya da "kavuştak"da denir.

Türkülerde hecenin hemen her kalıbı kullanılmakla beraber, genellikle yedili, sekizli ve onbirli hece kalıpları kullanılır. Türküler, ezgilerine göre:
- "Usullüler"
- "Usulsüzler"

Konularına göre;
- Ninniler
- Çocuk türküleri
- Tabiatı konu alan türküler
- Aşk türküleri
- Kahramanlık ve Askerlik türküleri
- Tören türküleri
- İş türküleri
- Karşılıklı türküler
- Ölüm türküleri (Ağıtlar)
- ve Oyun türküleri şeklinde tasnif edilirler.

Türkülerde yapı bakımından bir birlik görülmez. Çeşitli yapılarda türküler vardır. Nakarat sayıları değişik olmak kaydıyla bentleri dikkate alınırsa türkülerin şöyle tasnif edilebilir :
. Bentleri mâni dörtlüğü olan türküler
. Bentleri dörtlük olan türküler
. Bentleri üçlük olan türküler
. Bentleri beyit olan türküler.

Van türküleri içerisinde uzun havalar (usulsüz türküler) olmakla beraber, usullü türküler ağırlıktadır. Şekil olarak her yapıdan örneğe rastlamak mümkündür. Mâni dörtlüklerinden kurulu olan türkülerin çokluğu dikkati çeker.Van, Türk Halk Müziğinde önemli bir yere sahiptir. Atakan ÇELİK, Hüsamettin Subaşı gibi Vanlı sanatçılar Van Türkülerini bütün Türkiye'ye tanıtmışlardır.

Aşağıda metnini vereceğimiz türkünün büyük bölümü, Van ile ilgili kitap ve dergilerde yer alan metinler olup, bir kısmı da emekli öğretmen Fevzi LevendoğIu tarafından derlenmiştir. Metin, bir marş olup, emekli öğretmen Kerim TUNCER'e aittir :

Ey Van şehri, senin bu harabelerin bile.
Bize cennet gibidir, her şeyden kıymetlidir.
Mahmur semalarında, çırpınan kuşlar ile Birlikte ruhumuzda sana selam yükselir.
Ey göl dedelerimin, sinende aksi var,
Ey göl senden şehiyler, hiç bir haber sorar mı,
Onlara söyle ey göl, müsterih uyusunlar,
Yabancı gölgelerden, kurtuldu Türk vatanı.

Vana Ait Bazı Türkü İsimleri

Vay le le
Hevar Guli
Sonalar
Ne Hoş Olur Yiyende
Kara Yer Kara Yerde
Yandım Vallah
Ha Şirin Nar Ağacıyam
Hanım Oy Dilber
Kalenin Bedenleri
Badem Dilini
Şengülüm
Bizim Eller Ne Güzel Eller
Leyla Leyla
Urfaya Paşa Geldi
Uzun Hava
Yeni Hamamın Üstüyem

 

Mesaj Gönder Ana Sayfa